Günlük Burç Yorumları

31 Aralık 2013 Salı

Blogger Dostu Tablet

Bir blogger olarak en çok ihtiyacım olan donanım veya cihazları sorsalar ilk sıraya tabletimi koyarım. Bloggerların zihni sürekli açıktır ve eçevresinde olup bitenlerden ilham alarak içerik üretirler. Yazı fikrinin nasıl, nerede, ne zaman geleceği belli olmadığı için yanımızda ya bir not defteri ya da daha teknolojik bir çözüm olan tablet bulundurmalıyız.

 
Önceleri ben de not defteri ve kalem kağıtla idare etmeye çalışırken bunun pek de verimli olmadığına artık tablet almam gerektiğine karar vererek piyasada ihtiyaçlarımı karşılayacak table arayışlarına başladım.

 
Öncelikle kullanımı kolay bir tablet arıyordum. Malum bloggerlar bol bol klavye kullanırlar. Alacağım tabletle blog yazılarımı kolayca yazabilmeliydim. Ayrıca seyahatlerimde kolayca taşıyabileceğim ve elektriğe ihtiyaç duymadan uzun süre kullnabileceğim bir tablet olmalıydı. Şık bir görünüşü olsa da hiç fena olmazdı hani :)

 

acer w511

 
Bu özelliklerde bir tablet ararken http://www.turkcell.com.tr/cihazlar/tabletler linkinde, Acer W511 ile karşılaştım. Ayrılabilir klavyesi, 18 saate kadar dayanabilen şarjı ve minimal tasarımı ile ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Ancak tablet almak tek başına yetmezdi. Bir de internet paketim olmalıydı ki ihtiyaç duyduğumda blguma veya çevrimiçi servislerime erişebiliyim.  Tam da bu noktada Turkcell'in avantajlı teklifleriyle karşılaştım. Acer W511 ve  internet paketine bir arada avantajlı bir fiyata Turkcell güvencesiyle sahip oldum. Artık dilediğim yerde bloguma erişebiliyor ve yazılarımı yazabiliyorum. Siz de Acer W511 gibi kullanışlı bir tablete turkcell avantajlarıyla sahip olmak isterseniz burayı ziyaret edebilirsiniz.

2 Aralık 2013 Pazartesi

Sualtı Ragbisi



Under Pressure by David Bowie on Grooveshark

  Bugün havuz raporu almak isteyen bir hastaya 
"Yüzmek için mi?" diye sordum
"Hayır, su altı rugbisi için" dedi
"Nasıl bir spordur bu, hiç duymadım" deyince cep telefonunu çıkartıp su altında nefesini tutarak boğuşan sporcuların bulunduğu bir video gösterdi.



"Yeni mi çıktı bu spor?" diye sordum
"Yoo, dünyada 40 yıldır Türkiye'de ise 10 yıldır var" dedi
İzmir'de altı erkek, dört kadın takımı varmış



5 metre derinliğinde havuzda oynandığından her şehirden takım çıkmıyormuş.
Tuzlu su ile dolu bir topu havuzun köşelerinde yer alan sepetlere sokmaya çalışarak oynanıyormuş
"Top dibe çöküyor mu?" diye sordum
"Tabii, dipte zıplatabiliyorsun da. Bu dünyadaki tek üç boyutlu oyun ve büyük performans gerektiriyor. Altısı dipte, altısı yüzeyde 12 oyuncu var. Dipteki her oyuncunun su yüzünde badisi bulunuyor. 



Dipte 20 saniye kadar boğuşup yukarı çıkıyorsun. 20 saniye size kısa gibi gelebilir ama maksimum efor harcandığındanoksijen tüketimi fazla. Bu arada suyun yüzündeki badin senin yerine iniyor. O oyundayken sen yukarda 3 nefes alıp tekrar dalıyorsun. 
Badiyle uyum çok önemli. Biriniz çıkarken diğerinin inişe geçmesi lazım. Mesela sepetin üzerine oturan oyuncuya kapak diyoruz.





O daha çıkmadan aşağıya inip yardım edeyim dersen ikinizin de nefesi aynı anda biter defans boş kalır.  Bazen defansta adam olmuyor boş kalmasın diye fazladan bir 10 saniye kalıp iyice tükeniyorsun, o zaman da havuzun dışında bekleyen 6 yedekten biri giriyor" dedi.




Muayenesinde tansiyonu sınırda çıktığı için:
"Oldukça efor harcatan ve eğlenceli bir spor olduğu belli, ama sürekli nefes tutularak oynandığı için sizin için pek uygun bir branş değil" diyerek bu spordan hevesini alınca yüzme gibi kalp sağlığı açısından daha uygun, düzenli nefes alınıp verilen branşları seçmesini önererek istediği raporu verdim.