Günlük Burç Yorumları

6 Ocak 2014 Pazartesi

Blogger Yıldızlı Oy Verme Eklentisi

Blogger kullanıcıları tarafından en çok aranan ve istenen eklentilerden biri yıldızlı oy verme eklentisi. Bu konuda daha önce paylaştığım eklenti Javascript kodunun yapımcı hostundan kaldırılması nedeniyle çalışmıyordu. Ben de daha profesyonel olması için üçüncü parti uygulamalarında arayışa girdim ve işinize yarayacak güzel bir yıldızlı oy verme eklentisi buldum.

Aslında bu eklentiye yıldızlı oy verme eklentisi yerine yazı değerlendirme eklentisi demek daha doğru olur. Çünkü eklentiyi isterseniz yıldızlı, isterseniz de olumlu/olumsuz oy verme şeklinde kullanabiliyorsunuz. Şimdi adım adım bu eklentiyi oluşturmaya ve bloga eklemeye geçelim.

1. Adım: Rating Widget isimli bu ekletiyi kullanabilmeniz için öncelikle üye olmanız gerekiyor. Bu yüzden öncelikle widget oluşturma sayfasına giderek Create account butonuna basın.

Rating Widget üye ol
Burada e-mail adresinizle bir hesap oluşturabileceğiniz gibi Facebook, Google veya LİnkedIn hesaplarınıza bağlanarak kısa yoldan hesap oluşturabilirsiniz.


2. Adım: Hesabınıza giriş yaptıktan sonra işe eklentinin stilini belirleyerek başlayabiliriz. Yıldızlı veya +/- oy verme stillerinden birini seçtikten yatay mı yoksa dikey mi kullanmak istediğimizi belirleyebiliyoruz.

Rating widget stiller
Seçtiğiniz stilin örnek görüntüsünü yandaki Live Preview yazan bölümde anlık olarak görebilirsiniz. Stile karar verdikten sonra yıldızların şekli, rengi, boyutu, yazı tipi ve boyutu, yıldızların sayısı gibi özellikleri seçtikten sonra sağ tarafta oluşan kodu kopyalıyoruz.

3. Adım: Blogger kumanda panelinize giriş yaptıktan sonra Şablon > HTML’yi düzenle yolunu takip edin ve Ctrl + F tuş kombinasyonunun yardımıyla arama kutusunu açarak </body> kodunu bulun. Kopyaladığınız kodları bunun üzerine yapıştırın.  

Ardından <div class='post-footer'> kodunu bulun (Bu koddan şablonda birden fazla olabilir.İkincisi sizin için önemli. ) ve hemen üzerine şu kodu ekleyin.

 

<div class="rw-ui-container"></div>

 

Şablonda ön izleme yapığınızda yazının en altında yıldızlı oy verme eklentisinin gözükmesi gerekliyor. Şablonu kaydedebilirsiniz.

Yıldızlı oy verme eklentisi

 

İpucu-1: Eğer eklenti ile yazınız arasında hiç boşluk yoksa eklediğiniz ikinci kodun önüne <br/> kodunu ekleyebilirsiniz.

 

İpucu-2: Eklentinin ana sayfada deil de yazı başlığına tıklayıp yazının içine girildiğinde görünmeini istiyorsanız ikinci kodu şu şekilde değiştirin:

 

<b:if cond='data:blog.pageType == &quot;item&quot;'>
<div class="rw-ui-container"></div>
</b:if>

 

Açık ve net bir şekilde anlatmaya çalıştım ama bir sorunuz olursa yorum bölümünden sorabilirsiniz.

3 Ocak 2014 Cuma

ComLuv: Yorum Yazarak Do Follow Backlink Kazanmak

Link inşaa ederken en çok kullanılan yöntemlerden biri bloglara yorum yazamaktır. Yorum yazarak backlink kazanmak çok kolay olduğu için her yerde otomatik onaylı blog listeleri dağıtılır. Hatta ben de yorumları denetime tabi tutmadığım için muhtemelen bu listelerde Blog Hocam’da vardır. Ancak backlink çalışması yaptığını zanneden bu arkadaşlar yorum bölümlerinin nofollow olduğunu ve yaptıkları yorumların ilk fırsatta silineceğini düşünecek kadar beyne sahip değiller mi gerçekten anlamıyorum.

Bu yazıda yorum yazarak backlink kazanmak isteyen bloggerlar için güzel bir Wordpress eklentisi olan CommentLuv’dan ve bu eklentiyi kullanan bloglardan bahsedeceğim.

CommentLuv Nedir?

Blog yazarlarını en çok motive eden şeylerden biri okuyucu yorumlarıdır ama çoğu blog yazarı az yorum almaktan şikayetçidir. CommentLuv eklentisinin çıkış noktasıdı budur. İsminden de anlaşılacağı gibi bu eklentinin amacı okuyucuya yorum yazmayı sevdirmektir. Nasıl mı? Bunu isterseniz bir örnekle anlatayım.

commentluv
1. Bu bölüm isminizi yazdığınız bölümdür ve yazdığınız URL’ye isminiz üzerinden do follow backlink kazandırır. Buraya kendi isminizi, blogunuzun ismini veya istediğiniz bir anahtar kelimeyi yazabilirsiniz.

2. İlk adımda yazdığınız adresin beslemeleri eklenti tarafından otomatik olarak taranır ve son yazınız bulunarak buraya kendiliğinden eklenir. Böylece son yazınız için de do follow backlink almış olursunuz. Eğer bu bölümde son yazınızı değil de başka bir yazınızı göstermek isterseniz listeden değiştirmeniz mümkün.

Türkçe bloglarda bu eklentiyi kullanan bir bloga henüz rastlamadım ama yabancı yüzlerce blog mevcut. Aşağıda yorum yaparak do follow backlink kazanabileceğiniz CommentLuv eklentisi yüklü olan kaliteli blogların listesini bulabilirsiniz.

Yorum Yazarak Do Follow Backlink Kazanbileceğiniz 20 Blog

 

  • ComLuv: CommentLuv eklentisinin resmi blogu. Konuk yazarların sağlık, SEO, yaşam, teknoloji ve pazarlama gibi konularda yazdığı içeriklerden oluşuyor.
  • WindowsTalk: Adından da anlayacağınız gibi Windows işletim sistemi ve bilgisayarlar üzerine yayın yapan bir blog.
  • Hypertransitory: Web dünyası, teknoloji, sosyal medya ve çizgi roman konularında yayın yapan bir blog.
  • Blazing Minds: Eğlence, müzik, film ve teknoloji ağırlıklı içeriklere sahip bir blog.
  • Techcrates: Bilgisayar ve internet teknolojisi üzerine içeriklerin paylaşıldığı bir blog.
  • The Next Goal: Kişiel gelişim ve türevleri ile ilgili yayın yapan popüler bir blog.
  • Kathy Dobson: Yazarın çeşitli konularda yazılar paylaştığı kişisel blogu.
  • Your Success Mastery Now: Kişisel gelişim, başarılı ve iyi yaşamakla ilgili yazıların paylaşıldığı bir blog.
  • Randolf Smith: Yazarın çeşitli konularda yazılar yazdığı kişisel blogu.
  • Tech Chunks: Teknolojik cihazlar, oyunlar ve sosyal medyaya dair içeriklerin bulunduğu bir blog.
  • Sweets Foods: Yazarın sosyal medya ve yemekler ile ilgili ipuçları paylaştığı blogu.
  • Colloquium: Kitaplar, okuma ve yazma üzerine içeriklerin yer aldığı bir blog.
  • Ben Spark: Çocuk oyunları ve oyuncakları ile ilgili içeriklerin paylaşıldığı bir blog.
  • Techbuecket: Teknoloji ve türevi konularında yayın yapan bir blog.
  • Hensher: Grafik tasarım ağırlıklı yayınlar yapan bir blog.
  • My 4 Hour Workweek: İnternetten para kazanma konulu yayınlar yapan bir blog.
  • Motivtaing Mum: Çalışan annelere yardımcı olabilecek içeriklerin paylaşıldığı bir blog.
  • How To Spotter: Wordpress kullanan blog yazarlarına destek veren bir blog.
  • Market Secrets: Pazarlama konulu içeriklerin paylaşıldığı bir blog.
  • Free Blog Help: Blog yazarlığı ile ilgili ipuçlarının paylaşıldığı bir blog.

Listeyi hazırlarken farklı konularda yayın yapan bloglar olmasına dikkat ettim ki herkese hitap etsin. Tek sorun bu blogların ingilizce yayın yapması. Eğer yorumunuzun onaylanmasını ve bu yorumdan backlink kazanmayı istiyorsanız yazdığınız yorumun dili ingilizce, içeriği ise anlamlı ve faydalı olmalı.

Hepinize bol şans!

2 Ocak 2014 Perşembe

Araştırmacı Blog Yazarları İçin Elzem Bir Araç: Çeviri Sitesi

Hepinizin bildiği gibi bloggerlar sadece yazan insanlar değillerdir. Yazmak dışında araştırma, pazarlama, iletişim kurma gibi becerilere de sahip olmaları gerekir. Blog Hocam gibi bilgi paylaşmaya çalışan blogların yazarlarında ilk olması gereken özellik bence araştırmacı olmalarıdır. Kendi bilgisinin yanında çeşitli kaynakları da araştırıp geniş bir bilgi havuzu oluşturarak, daha sonra da bu bilgileri harmonize ederek ortaya mükemmel makaleler çıkarabiliriz.

 

Çeviri

 

Ancak işin araştırma aşamasında gerek ben gerek diğer blog yazarları zorlanabiliyoruz. Nedeni ise Türkçe bilgi kaynaklarının yetersizliği. Bu yüzden biz de yabancı dilde yazılmış sitelere ve kaynaklara yöneliyoruz. Peki tek bildiğiniz yabancı dil İngilizce mi? Eğer sadece ingilizce sitelerde araştırma yapıyorsanız farklı dillerde yayın yapan pek çok kaliteli siteyi ve bilgiyi es geçiyorsunuz demektir. Size, farklı dillerdeki içerikleri Türkçe’ye çevirmeniz için çok pratik bir çeviri sitesi önereceğim.

 

Basit, kullanımı kolay bir arayüze ve çok sayıda aktif kullanıcıya sahip olan bu online araç ile çeviri yapmak gerçekten çok kolay. Yapmanız gereken tek şey yabancı dildeki metni çevri kutusuna yazmak, bu metnin hangi dilde olduğunu ve hangi dile çevirmek istediğinizi seçmek. Gerisini araç sizin için halledecektir.

 

İnternette İgilizce dışında en fazla bilgiyi Almanca ve İspanyolca dillerinde bulabilirsiniz. Çeviri sitesinin bu iki dildeki performansına bakarsak; Türkçe Almanca cümle çeviri bölümünün uzun cümlelerde oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. İspanyolca cümle çeviri aracı ise Google’ın çok karmaşık çevirdiği cümlelerde daha net bir çevirme yapıyor.

 

Herkese iyi bloglamalar!

31 Aralık 2013 Salı

Blogger Dostu Tablet

Bir blogger olarak en çok ihtiyacım olan donanım veya cihazları sorsalar ilk sıraya tabletimi koyarım. Bloggerların zihni sürekli açıktır ve eçevresinde olup bitenlerden ilham alarak içerik üretirler. Yazı fikrinin nasıl, nerede, ne zaman geleceği belli olmadığı için yanımızda ya bir not defteri ya da daha teknolojik bir çözüm olan tablet bulundurmalıyız.

 
Önceleri ben de not defteri ve kalem kağıtla idare etmeye çalışırken bunun pek de verimli olmadığına artık tablet almam gerektiğine karar vererek piyasada ihtiyaçlarımı karşılayacak table arayışlarına başladım.

 
Öncelikle kullanımı kolay bir tablet arıyordum. Malum bloggerlar bol bol klavye kullanırlar. Alacağım tabletle blog yazılarımı kolayca yazabilmeliydim. Ayrıca seyahatlerimde kolayca taşıyabileceğim ve elektriğe ihtiyaç duymadan uzun süre kullnabileceğim bir tablet olmalıydı. Şık bir görünüşü olsa da hiç fena olmazdı hani :)

 

acer w511

 
Bu özelliklerde bir tablet ararken http://www.turkcell.com.tr/cihazlar/tabletler linkinde, Acer W511 ile karşılaştım. Ayrılabilir klavyesi, 18 saate kadar dayanabilen şarjı ve minimal tasarımı ile ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Ancak tablet almak tek başına yetmezdi. Bir de internet paketim olmalıydı ki ihtiyaç duyduğumda blguma veya çevrimiçi servislerime erişebiliyim.  Tam da bu noktada Turkcell'in avantajlı teklifleriyle karşılaştım. Acer W511 ve  internet paketine bir arada avantajlı bir fiyata Turkcell güvencesiyle sahip oldum. Artık dilediğim yerde bloguma erişebiliyor ve yazılarımı yazabiliyorum. Siz de Acer W511 gibi kullanışlı bir tablete turkcell avantajlarıyla sahip olmak isterseniz burayı ziyaret edebilirsiniz.

2 Aralık 2013 Pazartesi

Sualtı Ragbisi



Under Pressure by David Bowie on Grooveshark

  Bugün havuz raporu almak isteyen bir hastaya 
"Yüzmek için mi?" diye sordum
"Hayır, su altı rugbisi için" dedi
"Nasıl bir spordur bu, hiç duymadım" deyince cep telefonunu çıkartıp su altında nefesini tutarak boğuşan sporcuların bulunduğu bir video gösterdi.



"Yeni mi çıktı bu spor?" diye sordum
"Yoo, dünyada 40 yıldır Türkiye'de ise 10 yıldır var" dedi
İzmir'de altı erkek, dört kadın takımı varmış



5 metre derinliğinde havuzda oynandığından her şehirden takım çıkmıyormuş.
Tuzlu su ile dolu bir topu havuzun köşelerinde yer alan sepetlere sokmaya çalışarak oynanıyormuş
"Top dibe çöküyor mu?" diye sordum
"Tabii, dipte zıplatabiliyorsun da. Bu dünyadaki tek üç boyutlu oyun ve büyük performans gerektiriyor. Altısı dipte, altısı yüzeyde 12 oyuncu var. Dipteki her oyuncunun su yüzünde badisi bulunuyor. 



Dipte 20 saniye kadar boğuşup yukarı çıkıyorsun. 20 saniye size kısa gibi gelebilir ama maksimum efor harcandığındanoksijen tüketimi fazla. Bu arada suyun yüzündeki badin senin yerine iniyor. O oyundayken sen yukarda 3 nefes alıp tekrar dalıyorsun. 
Badiyle uyum çok önemli. Biriniz çıkarken diğerinin inişe geçmesi lazım. Mesela sepetin üzerine oturan oyuncuya kapak diyoruz.





O daha çıkmadan aşağıya inip yardım edeyim dersen ikinizin de nefesi aynı anda biter defans boş kalır.  Bazen defansta adam olmuyor boş kalmasın diye fazladan bir 10 saniye kalıp iyice tükeniyorsun, o zaman da havuzun dışında bekleyen 6 yedekten biri giriyor" dedi.




Muayenesinde tansiyonu sınırda çıktığı için:
"Oldukça efor harcatan ve eğlenceli bir spor olduğu belli, ama sürekli nefes tutularak oynandığı için sizin için pek uygun bir branş değil" diyerek bu spordan hevesini alınca yüzme gibi kalp sağlığı açısından daha uygun, düzenli nefes alınıp verilen branşları seçmesini önererek istediği raporu verdim.

16 Eylül 2013 Pazartesi

Üniversite yurdu








Bugün yurt raporu almak için gelen Hacettepe'li bir öğrenciye nasıl bir yurtta kaldığını sordum 
"Devletle üniversitenin ortak yurdunda kalıyorum" dedi 
"Ne kadar ücret ödeniyor?" diye sordum 
"Aylık 185 lira olmuş, iki senedir 160 liraydı. Yine de herkes homurdanmış niye zam oldu diye" dedi 
"Yemek ne kadar?" diye sordum 
"Her öğün birer lira" dedi 
 "Ne kadar ucuzmuş" diye hayret ettim 
"Eskiden 1,75 ti, rektöre söyledik, 1.25' e indirdi. O da içimize sinmedi 1 lira olsun dedik, oldu" dedi




"Nasıl söylediniz rektöre?" diye hayretle sordum 
"Öğrenci konseyi gidip söyledi, o da kabul etti. Zaten sağolsun maillerime falan hemen cevap veriyor" dedi 
"Sekreteri cevap veriyor demek istedin herhalde" dedim "Yoo, bazen sekreteri de bakıyor ama kendisi Ipad'inden cevaplıyor" dedi 
"Harç da ödemiyorsunuz artık sanırım" dedim 
"Evet harç geçen sene kalktı" dedi




"Yurda giriş çıkış saatlerinde sıkıntı oluyor mu?" diye sordum "Gece 2 - sabah 6 arası giriş çıkış yasak. Yine de ikiyi on geçeye kadar falan müsamaha gösteriyorlar. 
Gece 01:30 da Güven Park'tan servis kalkıyor zaten" dedi 




"İşler benim zamanıma göre epey değişmiş. Yurda giriş 1986 yılında 22:30 daydı, ayrıca uyuyor da olsan gece 11 de uyanıp, pijamanı çıkartıp, giyinip yurt müdürünün önünde imza atman gerekiyordu" dedim

23 Mayıs 2013 Perşembe

Kim milyoner olmak ister

If I Were A Rich Man by Fiddler On The Roof on Grooveshark


Bugün randevusuna geç kalan bir hasta 
"Kusura bakmayın İstanbul'daydım, Kim Milyoner olmak ister yarışmasına katıldım" dedi 
"Nasıl katılınıyor, zor oldu mu?" diye sordum 
"İnternet sitesinden öylesine form doldurmuştum. İki hafta sonra telefon edip çağırdılar. " dedi 
"Ne kadar kazandınız" diye sordum 
"Yarışamadım ki... Önce  260 kişiydik. Herkesle yarımşar dakika görüştüler. O arada tipine falan bakıyorlar. Sonra seçilenlere bir sınav yaptılar. Sorular bayağı zordu. Ben 20 sorudan 10 sını yapmışım, çok iyiymiş. Söylediklerine göre bu sınavı bilmediğin konuları tespit edip gerekirse o konulardan sormak için yapıyorlarmış. Sonra editör, yapımcı, yönetmen üç kadın bir daha görüşme yaptılar." dedi 
"Hepsi kadın mıydı?" diye böldüm 
"Evet hepsi tipik Nişantaşı kadınlarıydı. İnsanı hiç önemsemiyorlardı. Genelde öyle bir tavır vardı zaten. Makyözler mesela seni oturtuyorlar, hiç sormadan yüzünü boyuyorlar, pembe rujlar sürüyor, kafalarına göre nişan başı yapıyorlar. İtiraz edecek oldum, bu televizyon makyajı dediler. E bir milyon ikiyüzellli bin kişi başvurmuş, sırada bekleyen çok." dedi 



"Makyaj yaptıklarına göre seçildiniz yani" dedim 
"Evet sabah saat 9 da stüdyoda olmam söylendi. Format gereği mutlaka bir de yakının olması gerekiyormuş. İstanbul'dan bir arkadaşıma rica ettim, benimle geldi. Sabah bizi ayırdılar, yarışacak 19 kişi bir odada , yakınlar salonda izleyici olarak akşam sekize kadar bekledik. Bir haftalık programı toptan çekiyorlarmış" dedi 
"İçerde ne yaptınız o kadar saat? Yiyecek, içecek verdiler mi" diye sordum 
"Sohbet, muhabbet. İçerden sorular duyuluyordu, onlardan konuştuk. Başımızda editör vardı zaten. O sürekli bizi izleyip kimin katılacağına karar veriyordu. Bir de ilgimi çeken; herkes telefon jokeri için evde teşkilat kurmuş. Bilgisayarlar hoperlörler tanıdıklar hazır bekliyormuş. Editör de 'İsterseniz yakınlarınızın Google'da arama yapabilmesi için kelimeyi kodlayabilirsiniz' dedi. Yani onlar da bunu teşvik ediyorlardı. Öğleyin karavana verdiler, masada bisküvitler ve su vardı" dedi 




"Size sıra mı gelmedi?" diye sordum 
"Aslında bizim gurup pek başarılı değildi. Zaten hep şık, güzel ama tıntın gençleri seçmişler. 40 yaşının üstünde 2-3 kişi vardı. Çoğu bir milyara varmadan elendi böylece 20 kişiden 14'i yarışabildi. Bir kişi 125 milyar kazanınca 'Artık para vermezler' dediler, çünkü her gün vermeye razı oldukları belli bir miktar varmış." dedi 
"Kenan Işık'ı gördünüz mü?" diye sordum 



"O geleceği zaman büyük olay oluyor Kenan Bey geliyor kaçılın diye koridorlar boşaltılıyor. Emekli polis gibi bir koruması var onunla geziyor, kimseyle konuşmadı." dedi 
"Kalan 6 kişi bir dahakine çağrılmıyor muymuş?" dedim 
"Hayır her hafta taze 250 kişi çağırıyorlarmış. Harcadığımız para ve zamana yazık oldu.  Editör bizi uğurlarken 'Nasibinizde varsa mutlaka yine çağrılırsınız' dedi, yani kendilerini ilahi bir güç olarak görüyorlar." dedi